CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın adliyeye götürülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 100 yıl önce bu ülkeye tek adam rejiminin yerine, bir aile yönetiminin yerine cumhuriyeti, demokrasiyi ve yönetimine de kuvvetler ayrılığına doğru yürüyen bir kuruluşu ortaya koyduk.” açıklamasında bulundu.
Özel, “Maalesef bu gün ki yoksullaşmanın müsebbibi beceriksizler, o gün sanki kabiliyetli, yetenekli, becerikliymiş gibi görüldüler ev aldıkları kredi, onları, büyük bir krizin ardından geldikleri iktidara tutunmaya, güçlendirmeye ve güçlenerek bazı olanakları kullanmalarına imkan tanıdı.
YAPTIKLARI İLK İŞ YARGIYI ELE GEÇİRMEK OLDU
İşte o imkan ele geçer geçmez, ilk yaptıkları iş yargıyı ele geçirmek oldu. Burada güzelim logosu var, savaş meydanlarından bize haber versin diye kurulmuş Anadolu Ajansı’nı bir partinin emrine sokmak, hepimizin vergileriyle kamu yayıncılığı yapması gereken TRT’yi kendi borazanları haline getirmek, muhalefete bu alanları kapatmak, en zor zamanda en doğru haberi her şartta vermesi gereken Anadolu Ajansı’na haberi kaynağında sansürletmek ve ellerindeki kamu gücüyle yargıyı var güçleriyle ele geçirmek için ellerinden ne geliyorsa artlarına koymamak. Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk, şike davaları… Bu milletin en iyi yetişmiş, Atatürkçü subaylarına, şahsi namuslarına fuhuş, mesleki namuslarına askeri casusluk lekesi sürecek kadar gözleri dönmüştü. Sonradan öğrenildi ki, o iddianameyi yazanlar Silivri’de, o iddianame yazılırken çatıda olan kişi, sıçanlar gibi yurtdışına kaçtı.
CEM AYDIN TEPKİSİ
Konuşmasında kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine vurgu yapan Özel, “Bugün sabah Cem Aydın kardeşimi, dün CHP Gençlik Kolları kurumsal hesabından yapılan bir paylaşım, paylaşımda da benim bu süreçle ilgili söylediğim sözleri, videoyu editlemişler, o paylaşım kondu diye sabah 8 polis gitti kapısına.Açıklama var: İfadeye çağırılmıştır. Çağırma? Telefon açar çağırırsın, telefonla ulaşamadın hadi, elbette ki polis yollayacaksın. 1 polis gider, ifadeye çağırıyorlar seni şuraya der. Giderse gider, gitmezse eğer o zaman zorla getirme diye bir şey olur. Gözaltı kararı var mı, yok ama fiili gözaltı uyguluyor. Gittiler, ifade alındı. Savunma yapıldı, hakime sevk etti, adli kontrol talep ediyor gözaltı kararı yok diyorlar. Biz ifadeye çağırdık. İfadeye çağırdıysan 8 polis, 2 polis arabasında nasıl götürüyorsun? Yani usuli hata falan değil, zihniyet polis devleti zihniyeti. Tek adamdan Cem’e iki talimatlık iş var. Alın onu, Akın’a. Akın diyor, alın onu. Polisler çıkıyor akına. Demiyor ki benim elimde gözaltı kararı yok nasıl giderim nasıl alırım? Oluyor, bitiyor. Laf olsun diye bir gözaltı kararı bile yazmıyor.” açıklamalarında bulundu.