İstanbul’da yenidoğan bir bebeğe minimal invaziv cerrahi yöntemiyle üç küçük kesiden yemek borusu yapıldı. Doğumdan sonra özofagus atrezisi tanısı alan Almila Ece bebek, İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa’da ameliyat olarak sağlığına kavuştu.
Yaklaşık 5 bin canlı doğumda bir görülen özofagus atrezisi, bebeğin yemek borusunun bir kısmının düzgün gelişmediği bir doğum kusuru olarak öne çıkıyor. Anne karnında tanı konulabilse de genellikle doğumdan hemen sonra teşhis ediliyor. Beslenemeyen ya da beslenme sırasında öksürük ve boğulma belirtileri gösteren bebeklerde bu hastalık akla geliyor.
Özofagus atrezisi, yemek borusunun devamının olmaması ve soluk borusu (trakea) ile anormal bir bağlantısının bulunmasıyla karakterize ediliyor. Fetal gelişim sırasında yemek borusu ve soluk borusunun tam olarak ayrılmaması nedeniyle oluşan bu hastalık; genetik mutasyonlar, çevresel faktörler veya stresle ilişkili olabiliyor.
Doğumdan sonra özofagus atrezisi tanısı alan ve 3 gün sonra ameliyata alınan Almila Ece bebek, minimal invaziv cerrahi yöntemiyle sağlığına kavuştu. Kapalı (torakoskopik) yöntemle yapılan operasyon, sadece üç adet 5 mm’lik kesiyle gerçekleştirildi. Bu yöntemle bebeğin göğüs boşluğunda yeni bir yemek borusu oluşturulurken, trakea ile olan anormal bağlantı başarıyla kesildi. Minimal invaziv cerrahi sayesinde hassas bir operasyon, çok daha küçük izlerle tamamlandı.
Ameliyatı gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Esma Şehoviç Keçik, özofagus atrezisi hastalığının doğuştan yemek borusunun devamının olmaması durumu olduğunu belirtti. Dr. Keçik, “Bu rahatsızlığı bulunan bebeklerde süt içtikten sonra kusma, ağızda aşırı salya olabiliyor. Bebeğimiz doğduktan sonra beslenme sıkıntısı yaşamış. Nazogastrik sonda ilerletilemeyince özofagus atrezisi tanısını aldı. Tedavisiz kalabilecek bir hastalık değildir. Minimal invaziv yöntemiyle yemek borusunun devamını oluşturduk ve bebeğimiz şu an rahat beslenebiliyor” dedi.
Doç. Dr. Bora Baysal, özofagus atrezisi gibi hastalıkların multidisipliner bir ekip tarafından yönetilmesinin önemini vurgulayarak, minimal invaziv yöntemlerin tedavi ve takip sürecini kısalttığını belirtti. Ameliyat sonrası bebeklerin yenidoğan yoğun bakımda izlendiğini aktaran Baysal, “Bu süreç bebekler için daha konforlu ve az ağrılı oluyor. Bebeğimizi sağlıklı bir şekilde aileye teslim ettik” dedi.
Almila Ece bebeğin babası Hüseyin Erdoğan ve annesi Serap Erdoğan, rahatsızlığın doğduktan hemen sonra fark edildiğini belirterek, “Bebeğimiz doğduktan 3 gün sonra ameliyat oldu. 30 gün sonra sağlıklı bir şekilde kucağımıza aldık” ifadelerini kullandı.