DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP’nin İmralı kararını “talihsiz” olarak nitelendirerek ana muhalefete “cesur olma” çağrısında bulundu. Bakırhan, Kürt meselesinin SEGBİS bağlantısına indirgenemeyecek kadar köklü ve kritik olduğunu söyledi.
"ÇÖZÜM SÜRECİ TARİHİ BİR EŞİKTE"
TV100 canlı yayınında soruları yanıtlayan Bakırhan, Türkiye’nin “barış ve demokratik toplum süreci” olarak tanımladığı bir döneme girdiğini belirtti. 1 Ekim’de başlayan sürecin beklenmedik gelişmelerle ilerlediğini vurgulayan Bakırhan, Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yarattığını ifade ederek şunları anlattı:
“Bugüne kadar kimse beklemiyordu… Yani Öcalan'ın 27 Şubat'ta böyle bir çağrı yapacağını, silahları bıraktıracağını, PKK'yı feshedeceğini… Hatta en önemlisi, artık Türkiye'ye karşı silah kullanılmayacağını ve burada bulunan silahlı güçlerin de yurt dışına çıkacağını sorsanız, belki toplumun yüzde 90'ı beklemezdi.”
Bu adımların “ezber bozan” gelişmeler olduğunu söyleyen Bakırhan, sürecin yalnızca siyasi düzlemde değil, toplumun tüm kesimleri için önemli bir dönüm noktası niteliği taşıdığını belirtti.
"BAHÇELİ'NİN ÇIKIŞI CESUR BİR TUTUM"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’deki açıklamalarını da değerlendiren Bakırhan, Bahçeli’nin tutumunu “cesur bir çıkış” olarak nitelendirdi. “Sayın Bahçeli en başından beri tutarlı bir siyaset izliyor. Çıktığı günle aslında aynı şeyleri söylüyor” diyen Bakırhan, sürecin toplumsal zeminde güçlenmesi gerektiğini, bunun için de iktidarın tereddütleri gideren adımlar atması gerektiğini söyledi.
Bakırhan, cezaevlerindeki yoğunluk, kayyım uygulamaları ve muhalefet belediyelerine yönelik baskıların devam ettiğini hatırlatarak, yürütmenin barış ortamını güçlendirecek adımlar atabileceğini ifade etti.
"KÜRT MESELESİ BİR LİNKLE ÇÖZÜLECEK KADAR BASİT DEĞİL"
Bakırhan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı kararına ilişkin, “100 yıllık bir mesele, SEGBİS'e, link'e ya da bir bağlantıya indirgemeyecek kadar değerlidir, kıymetlidir... Kürt meselesi bir linkle çözülecek bir mesele değil” sözlerini kullandı.
Bakırhan, dünyadaki benzer barış süreçlerine atıfta bulunarak, Mandela ve Aliya İzzetbegoviç ile yapılan görüşmeleri örnek gösterdi ve “Sayın Öcalan'a gidilirse emin olun daha yapıcı bir değerlendirme çıkacağını düşünüyorum” dedi.
"CHP CESUR OLMALI VE RİSK ALMALIDIR"
CHP’nin İmralı’ya gitmeme yönündeki kararını eleştiren Bakırhan, ana muhalefetin sürece aktif katkı sunabileceğini belirtti. CHP’nin Cumhuriyet’in kurucu partisi olduğunu vurgulayan Bakırhan şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi?' ya da 'SEGBİS ile bir bağlantı kurulmasın mı?' tartışmasını çok talihsiz görüyorum. İktidar hedefi olan bir parti, Türkiye'nin en temel meselesinin çözümünde gerekirse cesur olmalı ve risk almalıdır.”
Bakırhan, siyasi partilerin taban hassasiyetlerine sıkışmadan hareket etmesi gerektiğini, toplumun 100 yıllık bir sorunla yüzleştiğini ve çözümün geniş bir siyasal irade gerektirdiğini belirtti.
"TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIDIR"
Bakırhan, AKP ve MHP ile yaptıkları görüşmelerin odağında yalnızca sürecin bulunduğunu, anayasa konusunun henüz gündemlerinde olmadığını söyledi. Ancak çözüm süreci tamamlandığında Türkiye’nin demokratik ve kapsayıcı bir anayasaya ihtiyaç duyacağını ifade ederek şöyle konuştu:
“Bu mesele çözüldükten sonra tabi ki Türkiye demokratik bir anayasaya kavuşmalıdır. Anayasa gündeme geldiği zaman biz demokratik, kapsayıcı, eşitlikçi, Türkiye'nin bütün renklerini barındıran bir anayasa tartışmasına tabii ki önerilerimizle katılırız.”
Kaynak: Haber Merkezi