TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu, AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu başkanlığında toplanarak Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüştü.
KONAKLAMA VE TURİZM TESİSLERİNE YENİ DÜZENLEMELER
Teklifle birlikte, marina, liman, kıyı tesisi ve deniz turizmi araçlarında kalanların kimlik bilgilerinin kaydedilmesi zorunlu hale getirilecek. Ayrıca ören yerleri, konser, sergi, festival, kongre gibi kültür etkinliklerinden elde edilen isim hakkı, sponsorluk ve destek gelirleri döner sermaye gelirlerine eklenecek.
Turizmi Teşvik Kanunu’nda yapılacak değişiklikle, belgesiz konaklama işletmelerine yönelik denetimler artırılacak. Bu kapsamda, elektronik ortamda tanıtım veya satış yapan belgesiz işletmelere her bir ilan için 25 bin lira idari para cezası uygulanacak.
Faaliyetlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı veri tabanındaki belge numarasını belirtmeyen işletmelere de aynı miktarda ceza verilecek.
ÇANAKKALE’DEKİ BATIK ALANLAR TARİHİ ALANA DAHİL EDİLECEK
Komisyonda kabul edilen teklifle, Çanakkale Savaşları’ndaki deniz batıklarının bulunduğu alan, Gelibolu Tarihi Alanı sınırları içerisine alınacak. Bu bölgede koruma, iyileştirme ve geliştirme esasları yeniden düzenlenecek.
KARAR YETER SAYISI SONRASI GÖRÜŞMELERE DEVAM EDİLDİ
DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu Kutevi, teklifin bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek komisyon görüşmelerinin durdurulması yönünde önerge verdi.
Ancak Komisyon Başkanı Karaismailoğlu’nun oylamaya sunduğu önerge, karar yeter sayısının oluşmaması nedeniyle ilk etapta görüşülemedi. Ara sonrasında yapılan oylamada önerge reddedildi.
ZÜBEYDE YILDIZ: “VAKIFLAR MEDENİYETİMİZİN TEMELİDİR”
Teklif sahibi AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, kanun değişikliğinin Vakıflar Kanunu’nun uygulama alanını güçlendirmeye yönelik olduğunu belirtti.
Yıldız, Türkiye’nin köklü bir “vakıf medeniyeti” geleneğine sahip olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Vakıflar, yalnızca taşınmazları koruyan değil, toplumsal belleği yaşatan yapılardır. Diyarbakır Ulu Cami’den Ahi Şerafettin Camisi’ne kadar birçok tarihi eser, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün titiz restorasyonlarıyla korunmuştur. Bu kültürün sürdürülebilirliğini sağlamak hepimizin sorumluluğudur.”
Kaynak: İHA
