Cenevre merkezli Global Initiative Against Transnational Organized Crime tarafından yayımlanan Küresel Organize Suç Endeksi 2025 raporu, Türkiye’nin organize suç alanındaki risk seviyesinin önceki yıllara kıyasla yükseldiğini ortaya koydu.
Türkiye, 193 ülke arasında suç yoğunluğu en yüksek 10’uncu ülke oldu. 2023'te 7,03 olan suç puanı 2025’te 7,20’ye çıktı.
TÜRKİYE’DE SUÇ EKONOMİLERİ GENİŞLİYOR
Raporda, suç yapılarının sadece yeraltında değil, siyasal ve ekonomik çevrelerde de etkili hale geldiği belirtildi. Uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı, yasa dışı ticaret, haraç yöntemleri ve insan ticareti gibi alanlarda faaliyet gösteren grupların daha parçalı ve yarı bağımsız hücrelere dönüştüğü ifade edildi.
Özellikle metamfetamin ve captagon üretimindeki artış ile Türkiye merkezli grupların Latin Amerika kartelleriyle kokain ticaretindeki etkisinin büyümesi dikkat çekti.
SUÇA DİRENÇ PUANI DÜŞÜK KALDI
Türkiye’nin suç yoğunluğundaki artışa rağmen, suça karşı direnç puanının düşük olduğu belirtiliyor. 2025 raporunda Türkiye'nin direnç puanı 3,96 olarak kaydedildi. Bu sonuç Türkiye’yi 131’inci sıraya yerleştiriyor.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE GERİLEME
Raporda, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü konularında zayıflama yaşandığı vurgulandı. Siyasi baskılar, çelişkili yargı kararları, keyfi tutuklamalar ve yargıya olan güven kaybı öne çıkan başlıklar arasında. Cezaevlerindeki aşırı doluluk ve insanlık dışı koşulların sürdüğü; yolsuzlukla mücadelede kayda değer bir ilerleme sağlanamadığı belirtildi.
SUÇ YAPILARININ YENİ ALANLARI: EĞLENCE VE ÖZEL GÜVENLİK
Türkiye’de suç gruplarının eğlence sektörü, gece kulüpleri, barlar ve özel güvenlik şirketleri üzerinden haraç topladığı rapora yansıdı. Bazı yapıların PKK ve benzeri örgütlerle çıkar temelli iş birliklerine girdiği ve bazı siyasi bağlantılar sayesinde dokunulmazlık kazandığı iddia edildi.
KAÇAKÇILIK BİR “GEÇİM YÖNTEMİ”NE DÖNÜŞTÜ
Raporda, yüksek enflasyonun, döviz krizlerinin ve işsizliğin suç ekonomilerini beslediği ifade edildi.
Özellikle tütün, yakıt ve altın kaçakçılığının bazı kesimler için adeta meşru bir geçim yöntemi gibi algılandığı belirtildi.
GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI ARTIK YALNIZCA TRANSİT DEĞİL
Türkiye insan ticareti ve göçmen kaçakçılığında hem geçiş ülkesi hem hedef ülke konumuna geldi. Türk vatandaşlarının da AB’ye yasa dışı yollarla geçiş girişimlerinin arttığı, sınır hatlarında yüksek ücretler, şiddet ve zorla uyuşturucu taşıtılması gibi ihlallerin sürdüğü kaydedildi. Kadın ve çocukların zorla çalıştırma, cinsel istismar ve erken evlilik risklerinin devam ettiği vurgulandı.
SİBER SUÇLARDA RUSYA BAĞLANTILI GRUPLAR ETKİN
Rapora göre Türkiye’de fidye yazılımları, veri ihlalleri ve çevrimiçi dolandırıcılık vakalarında ciddi yükseliş yaşandı. Siber saldırılarda özellikle Rusya bağlantılı grupların etkin olduğu belirtildi.
BELEDİYELER VE SAĞLIK SEKTÖRÜNDE USULSÜZLÜK İDDİALARI
Mali suçlarda vergi kaçakçılığı, yolsuzluk ve kamu kaynaklarının amacı dışında kullanımı öne çıktı. Rapor, belediyelerde ve sağlık sektöründe tespit edilen birçok usulsüzlüğün hesap verilebilirlik eksikliği nedeniyle cezasız kaldığını vurguluyor. Devletle ilişkili bazı iş çevrelerinin ise adeta “dokunulmazlık zırhına” sahip olduğu ifade edildi.
EN RİSKLİ VE EN GÜVENLİ ÜLKELER
Raporda organize suç düzeyi en yüksek ülkeler Myanmar (8,08), Kolombiya (7,82), Meksika (7,68) ve Ekvator (7,48) olarak sıralandı. Türkiye, 7,20 puanla 10’uncu sırada yer alırken, hemen üzerinde Lübnan (7,30) bulunuyor. En düşük risk puanlarına sahip ülkeler ise Tuvalu, Nauru ve Liechtenstein oldu.
Kaynak: Haber Merkezi
