Manşet Haber’in sorularını yanıtlayan Ziraat Yüksek Mühendisi Alparslan Tekbaş Türkiye, iklim değişikliğinin en somut etkilerini yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Su kaynaklarının son 50 yılda üçte bir oranında azaldığını belirterek uyardı: “1970’lerde kişi başı yıllık 4.000 metreküp olan su miktarı, bugün 1.245 metreküpe kadar geriledi. Bu tablo, Türkiye’nin artık su stresi yaşayan bir ülke olduğunu gösteriyor” dedi.
TÜRKİYE ARTIK SU STRESİ YAŞIYOR
Tekbaş, 2025 itibarıyla Türkiye’nin su kaynakları açısından kritik eşiğe geldiğini söyledi: “1970’lerde kişi başına düşen yıllık su miktarı 4.000 metreküptü. Bugün bu rakam 1.245 metreküpe kadar geriledi. Yani son 50 yılda su varlığımız üçte birine indi. Türkiye artık su stresi yaşayan ülkelerden biri.”
Tekbaş’a göre, nüfus artışı, iklim değişikliği ve tarımda verimsiz sulama yöntemleri bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor.
TÜRKİYE’DE SUYUN YÜZDE 74’Ü TARIMDA KULLANILIYOR
Türkiye’nin toplam 112 milyar metreküplük su potansiyelinin büyük kısmının tarımda kullanıldığını belirten Tekbaş, oranları da paylaştı:
“Su kaynaklarımızın yüzde 74’ü yani yaklaşık 57 milyar metreküpü tarımsal sulamada kullanılıyor. Geriye kalan yüzde 26’lık kısım içme-kullanma ve sanayiye gidiyor. Bu yüzden her damla altın değerinde.”
“SULAMA YÖNTEMLERİNDE DEVRİM ŞART”
Tekbaş, geleneksel sulama yöntemlerinin su israfını artırdığını belirterek, tarımsal üretimde verimliliğin ancak modern sistemlerle sağlanabileceğini vurguladı. Türkiye’de hâlâ tarımsal sulamanın yüzde 60’ının yüzey, salma veya karık yöntemiyle yapıldığını söyleyen Tekbaş, “Bu yöntemlerde suyun yarısı tarlaya ulaşmadan buharlaşıyor. Modern damla ve yağmurlama sistemlerine geçmeden verimliliği artıramayız” dedi. İklim değişikliğiyle birlikte yağış miktarının azaldığını, özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su yetersizliği nedeniyle üretim kaybı riskinin arttığını belirten Tekbaş, “Kuraklık artık sadece meteorolojik bir olay değil, ekonomik bir risk. Suyu bol alan ürünlerden suyu az isteyen bitkilere geçmemiz gerekiyor. ‘Çok su = çok verim’ dönemi bitti; artık akıllı su yönetimi dönemi başladı” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE SU STRESİ EŞİĞİNİ AŞTI
Tekbaş, nüfus artışı ve tarımsal talep dikkate alındığında Türkiye’nin 2030 yılına kalmadan su fakiri ülke kategorisine girebileceğini söylüyor: “Yaz aylarında nüfus turizmle birlikte 140 milyona yaklaşıyor. Bu yükle mevcut su kaynaklarımızın yetmesi mümkün değil. Su stresi eşiğini çoktan geçtik.”
“SU YÖNETİMİNİ DOĞRU PLANLAMAK ZORUNDAYIZ”
Tekbaş, su krizinin çözümünün ancak entegre politikalarla mümkün olduğunu vurguladı:
“Suyu sadece barajlarla değil, açık kanal sistemlerinin basınçlı boru hatlarına, salma sulamanın damla veya yağmurlama sistemlerine dönüştürülmesiyle ciddi tasarruf sağlanabilir. “Türkiye’de ortalama sulama verimliliği %50 civarında. Bu oran %80’e çıkarılırsa, aynı suyla çok daha fazla alan sulanabilir.”
Haber Merkezi