Ekonomist Levent Işık, Türkiye’nin 2024 yılı dış ticaret verilerini değerlendirerek, ortaya çıkan tablonun yalnızca bir istatistik değil, aynı zamanda ülkenin üretim yapısına, enerji bağımlılığına ve teknoloji açığına dair net bir fotoğraf sunduğunu belirtti.
2024’te Türkiye’nin ithalatı 344 milyar dolara, ihracatı ise 262 milyar dolara ulaştı. Bu tabloda 82 milyar dolarlık dış ticaret açığı oluşurken, açığın büyük bölümü birkaç ülke ve birkaç stratejik mal grubunda yoğunlaştı.
ÇİN VE RUSYA BAŞI ÇEKİYOR
Dış ticaret açığında, Çin ve Rusya belirleyici rol oynuyor. Çin ile yaklaşık 40 milyar dolar, Rusya ile ise 36 milyar dolar seviyesinde açık oluştu.
Çin kaynaklı açığın temel nedeni;
-
Elektronik ve cep telefonu parçaları
-
Bilgisayar bileşenleri
-
Panel teknolojileri
-
Plastik ara mallar
-
Tekstil hammaddeleri gibi ürünlerde yüksek dışa bağımlılık.
Çin’in büyük ölçekli ve düşük maliyetli üretimi, Türkiye’nin bu alanda rekabet gücünü sınırlıyor. Ancak Işık, çözümün imkânsız olmadığını vurguluyor. Tayvan ve Vietnam gibi alternatif üretim merkezlerinin devreye alınmasının yanı sıra, Türkiye’de yarı iletken montaj ve modül üretim merkezleri kurulması halinde Çin ile olan açığın 8-10 milyar dolarlık kısmının azaltılabileceğine dikkat çekiyor. Bunun için de elektronik kümelenme bölgeleri ve devlet destekli, uzun vadeli, düşük faizli krediler gerektiğini ifade ediyor.
ENERJİ AÇIĞI: RUSYA’YA BAĞIMLILIK SINAV VERİYOR
Rusya ile oluşan açığın neredeyse tamamı doğal gaz, ham petrol ve petrol türevlerinden kaynaklanıyor. Ekonomist Levent Işık’a göre burada çözüm, ithalatın ucuzlatılması değil, enerji arzının çeşitlendirilmesi.
Öne çıkan öneriler:
-
LNG terminallerinin artırılması
-
ABD ve Katar gibi ülkelerden daha uygun fiyatlı LNG tedariki
-
Yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması
-
Yerli ekipman üretimine teşvik verilmesi
Bu adımlar atıldığında, doğal gazın elektrik üretimindeki payı düşecek ve Türkiye’nin enerji faturası orta vadede kalıcı olarak gerileyecek.
İSVİÇRE İLE ALTIN TİCARETİ DENGESİZLİĞİ
İsviçre ile verilen 14 milyar doların üzerindeki açığın neredeyse tamamı altın ithalatından kaynaklanıyor. Bu durum, Türkiye’deki altın talebinin büyük ölçüde tasarruf ve güven arayışına dayandığını gösteriyor.
Levent Işık’a göre çözüm altını yasaklamak değil;
-
Altını finansal sisteme kazandırmak
-
Altın bankacılığı modellerini yaygınlaştırmak
-
Rafineri kapasitesini artırmak
-
Hurda altın geri dönüşümünü teşvik etmek
Bu sayede İsviçre’den yapılan altın ithalatı kademeli olarak düşürülebilir.
ASYA TEKNOLOJİ DEVLERİ VE OTOMOTİV AÇMAZI
Güney Kore ve Japonya ile oluşan dış ticaret açığı, ağırlıklı olarak ileri teknoloji ve otomotiv sektöründen kaynaklanıyor. Türkiye otomobil üretiminde güçlü bir aktör olmasına rağmen, kritik parçaları hâlâ büyük ölçüde dışarıdan alıyor:
-
Batarya
-
Çip
-
Elektronik beyin
-
Batarya yönetim sistemleri
Işık’a göre Türkiye’nin bu noktada, 1990’lardan itibaren Güney Kore’nin izlediği sanayi modeline benzer bir strateji uygulaması gerekiyor. Devlet destekli mega yatırım bölgeleri ve 15–20 milyar dolarlık uzun vadeli finansman ile teknoloji açığı önemli ölçüde kapatılabilir.
AVRUPA’YA ARA MAL BAĞIMLILIĞI SÜRÜYOR
Almanya, İtalya ve Fransa ile oluşan açık ise makine-teçhizat, kimya, metal işleme ve plastik teknolojileri gibi yüksek katma değerli sanayi ürünlerinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin makine üretim kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan Levent Işık, asıl sorunun ölçek problemi olduğunu söylüyor. Çözüm ise:
-
Uzun vadeli yatırım kredileri
-
Faizsiz Ar-Ge destekleri
-
Sanayi kapasite artırımı
-
Büyük ölçekli üretim teşvikleri
Bugünkü dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 25’inin sadece Avrupa’dan gelen sanayi ekipmanlarından kaynaklandığına dikkat çekiyor.
ABD: STRATEJİK AMA KRİTİK
ABD ile olan açık, rakamsal olarak daha sınırlı olsa da, içerdiği ürünler açısından büyük önem taşıyor. Bu kalemler:
-
Savunma sanayi sistemleri
-
Uçak parçaları
-
Yüksek teknoloji bileşenler
Bu nedenle, çözümün anahtarı savunma sanayinde daha ileri seviyede yerlileşme olarak görülüyor. Bu adım sadece ekonomik değil, jeopolitik bağımsızlık açısından da kritik önem taşıyor.
3–5 YILDA 30–40 MİLYAR DOLAR BANDI MÜMKÜN
Levent Işık’ın genel değerlendirmesine göre Türkiye:
-
Enerjide çeşitlendirme
-
Teknolojide yerli üretim
-
Altında finansal entegrasyon
-
Sanayide ölçek büyütme
-
Yeni tedarik zincirlerine yönelme gibi adımları aynı anda ve kararlılıkla atarsa, dış ticaret açığını önümüzdeki 3–5 yıl içinde 30–40 milyar dolar aralığına kalıcı biçimde indirebilir.
Bu süreçte devletin sübvansiyonlu kredi programları ve özel sektörün küresel değer zincirlerine entegre edilmesi kilit rol oynayacak.
Kaynak: Haber Merkezi