Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Pullman Hotel'de düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'ne katıldı. Zirvede, "Kadınla Yükselen Şehirler" teması altında önemli konular ele alınırken, Erdoğan, Türkiye'deki şehircilik vizyonu ve kadın odaklı şehirleşme politikalarına vurgu yaptı.
Kadınların toplumsal yaşamda daha etkin olmasının önemini belirten Erdoğan, Türkiye'deki kadın hakları açısından önemli bir dönüm noktası olan 5 Aralık 1934'teki kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 91. yıl dönümünü kutladı. Ayrıca, Türkiye'nin son 23 yılda kadın hakları konusunda kaydedilen ilerlemeleri anlatarak, kadınların sosyal hayatta, kamuda, ticarette ve siyasette daha fazla yer edinmesi için devam eden mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
ZİRVENİN TEMASI: "KADINLA YÜKSELEN ŞEHİRLER"
Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızı, Sayın Başkan ve ekibini, zirvede emeği ve katkısı olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyor, katkı sağlayan tüm hocalarımıza, tüm misafirlerimize de şimdiden şükranlarımı iletiyorum. Dün başlayan ve yarın sona erecek zirvemizde, 'Kadınla Yükselen Şehirler' teması altında önemli meseleler masaya yatırılacak. Bu kapsamda, Türkiye'de şehircilik vizyonu ve konut politikası, şehircilikte kadın ve aile politikaları, akıllı şehirler, enerji yönetimi ve dijital dönüşüm, göç, göçmen politikaları ve sosyal uyum, iklim değişikliği, çevre ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda paneller düzenlenecek, meseleler açık yüreklilikle değerlendirilecek."
"KADIN ODAKLI ŞEHİRCİLİK POLİTİKALARINA DUYULAN İHTİYAÇ ARTIYOR"
"Şurası bir gerçek ki, kırsaldan kentlere doğru göçün artmasıyla birlikte tüm dünyada kadın odaklı şehircilik politikalarına duyulan ihtiyaç her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi, kadınların omuzlarındaki yük giderek daha da ağırlaşıyor. Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan da çalışma hayatının içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor. Kadınlar eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışma hayatının zorluklarını, sıkıntılarını omuzlamak zorunda kalıyor. Aynı şekilde, savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal huzursuzlukların yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor."
"YEREL YÖNETİMLERDE KADINLARIN ETKİN OLMALARI KRİTİK ÖNEMDE"
"Burada şu hususun altını dikkatle çizmek istiyorum. İdeal ve adil bir toplumsal hayat ancak kadınların söz ve hak sahibi olmalarıyla mümkündür. Toplum hayatında olduğu gibi, şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkin olmaları kritik önemdedir. Çünkü her şehir, insanların topluluk halinde yaşadığı her yerleşim birimi, aynı zamanda o insanların evi, yuvası mesabesindedir.
Kadının olduğu yerde barış olur. Kadının olduğu yerde birlik olur. Kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olur. Tıpkı medeniyetimiz gibi. Şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür."
KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI TANINMASININ 91. YILDÖNÜMÜ
"Değerli yol ve dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin 91. yıl dönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme seçilme hakkı elde eden kadınlar, dört yıl sonra, 5 Aralık 1934'te anayasa ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. Böylece ülkemizde kadınlar, Avrupa'daki hemcinslerinden çok daha evvel seçme seçilme hakkına kavuşmuşlardır. 1935 yılında gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde de 17 kadın milletvekili, mecliste temsil hakkına sahip olmuşlardır.
Temel hak ve özgürlüklerin kullanımında eşit muamelenin önünü açan bu önemli düzenlemenin 91. yıl dönümü kutlu olsun diyor, buradaki hanım kardeşlerimin şahsında ülkemizdeki tüm kadınların 5 Aralık Kadın Hakları Günü'nü canıgönülden tebrik ediyorum."
"TÜRKİYE KADIN HAKLARINDA ALTIN YILLARINI YAŞIYOR"
"Burada şu gerçeği büyük bir gururla ifade etmek arzusundayım: Türkiye, kadın hakları konusunda kelimenin tam manasıyla altın yıllarını bizim dönemimizde yaşıyor.
Yıllarca bu meselenin edebiyatını yapanlar hiçbir adım atmazken, biz hanım kardeşlerimizin sosyal hayatta, kamuda, ticarette, en önemlisi siyasette hak ettikleri yere gelmeleri için yoğun bir gayret içindeyiz. Bunu son 23 yılın rakamlarına göz attığınızda zaten görüyorsunuz. Göreve geldiğimizde, kadınların iş gücüne katılım oranı %27,9'du. 2025 Eylül ayı itibarıyla bu rakam %35,7'ye yükseldi. Parlamentodaki kadın milletvekillerinin sayısı 24, kadın temsil oranı ise sadece %4,4'tü. 2023 Mayıs seçimleriyle meclisteki kadın milletvekillerinin sayısı 119'a, temsil oranı ise 5 kat artarak %19,83'e çıktı. Kadın muhtarların sayısı 117'den 2001'e yükseldi."
"KADIN KAMU ÇALIŞANLARININ ORANI 2024'TE %43,46'YA ULAŞTI"
"Kadın kamu çalışanlarının oranı 2024 yılı itibarıyla %43,46'ya ulaştı. Kadın valilerimizin sayısını dört katına, kadın kaymakamlarımızın sayısını ise 3,7 katına çıkardık. 2002'de kadın büyükelçilerimizin sayısı sadece 14 iken, bugün 80 kadın büyükelçimiz var. Nereden, nereye... 26.000'i aşkın hakim ve cumhuriyet savcımızın 10.372'si kadın yargı mensuplarımızdan oluşuyor.
Kadın akademisyenlerin sayısında da ciddi artış oldu. Kadın profesörlerimizin oranı %24'ten %36'ya, doçentlerimizin oranı %31'den %44'e, öğretim görevlilerimizin oranı %36'dan %53'e yükseldi. Sadece 23 yıl gibi kısa bir sürede işte bütün bunları başardık. Mahkeme kapılarından ayrılmayan muhalefete, kadın hakları meselesini marjinal ideolojilerine paravan yapan çeşitli yapılara rağmen başardık. Bu mücadeleyi sonuna kadar sizlerle birlikte sürdüreceğiz. İnşallah daha güzel seviyelere yine birlikte geleceğiz. AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizin hak ve adalet mücadelenizde daima sizlerin yanında olacağını, bu mücadeleyi sizlerle kalp kalbe yürüteceğini bilmenizi istiyorum. Rabbim yol ve mücadele arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum."
"EL DEĞİŞTİREN BELEDİYELERDE AKSAKLIKLAR YAŞANDI"
Şu gerçeğin hepimiz gayet farkındayız. Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, bilhassa vatandaşa dokunan hizmetlerin icrasında mahalli idarelerimiz hayati roller üstlenmektedir. Belediyeler iyi çalıştığında, halka iyi hizmet ettiğinde, merkezi idarenin vizyonunu tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Tersi durumda ise vatandaş hak ettiği hizmete kavuşamamakta, iller ve ilçeler arasında halka sunulan hizmetlerin kalitesinde fark oluşmaktadır.
2019 seçimleri sonrasında el değiştiren birçok belediyede bunu bizzat tecrübe ettik. Hizmet ve eser yerine reklamı önceleyen kifayetsiz kişilerin yönetiminde belediyelerimiz hızla irtifa kaybetti. Daha önce pürüzsüz işleyen hizmetlerde aksaklıklar yaşanmaya başladı. Trafik, toplu taşıma, temizlik hizmetleri, çevre düzenlemeleri gibi temel hizmetler alanlarında bırakın iyiye gitmeyi, sorunlar derinleşti, kronikleşti, büyüdü, daha da içinden çıkılmaz hale geldi. Tabii bu sorunlar, özellikle yolsuzluk, rüşvet, irtikap, kamu malını talan etme, bunun yanında ahlak ve hukuk dışı skandallar ne yazık ki Türkiye'yi bir tahribatla karşı karşıya bıraktı."
"BELEDİYELERİN YETİŞEMEDİĞİ YERLERE BİZ ULAŞIYORUZ"
"Bütün bunları eklediğimizde ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor. Biz, 86 milyonun sorumluluğunu taşıdığımız için kötü gidişe engel olmak için adına her türlü çabayı gösteriyoruz. Belediyelerin yetişemediği yerlere biz ulaşıyoruz. Kaynakların verimli ve etkin kullanılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Hizmet etmek isteyeni desteklerken, milletin malının çarçur edilmesine de yasal sınırlar çerçevesinde müsaade etmiyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide bu yola devam edeceğiz.
Hiçbir ayrım yapmadan şehrine hizmet edenin yanında olacağız. Yine hiçbir ayrım yapmadan, şehrini yağmalayanın karşısında olacağız. Bakın bunu özellikle şunun için ifade ediyorum: Gelinen noktada artık daha farklı bir yaklaşımla belediyeciliğe bakmamız gerekiyor."
"GÖÇMEN POLİTİKALARI VE SOSYAL UYUM ÇALIŞMALARI YAPILMALIDIR"
"Bir başka mesele, göçmen politikaları ve sosyal uyum çalışmalarının yapılmasıdır. Bu konuda mahalli idarelerin hazırlıklı olması, yol haritalarını oluşturması ve suya düşmeden yüzmeyi öğrenmiş olması büyük önem arz ediyor. Bunun yolu ise şehir bilincini geliştirmekten, sosyal uyum ve dayanışmayı önemsemekten, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu korumaktan geçiyor.
Kadın belediye başkanlarımızın bugünün işlerini hakkıyla yaparken, yarının şehirlerini kurma çalışmalarını da ihmal etmeyeceğine inanıyorum. Her birinize şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."
Kaynak: Haber Merkezi