Özgür Özel, Saraçhane’den sonra ilk canlı yayında açıklamalarda bulundu!

Yayınlama: 11.04.2025
A+
A-

Halk Tv’nin konuğu olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Özel’in ifadeleri şu şekildedir:

Öncelikle Ekrem Başkan’ın tabii kendisini sevenlere, kendisini merak edenlere çok selamları var. Ekrem Başkan bildiğiniz Ekrem Başkan. İçimizde morali en yüksek olan, motivasyonu en yüksek olan kendisi. gün boyunca hem kendine gelen ziyaretçileri, hem hukukçular geliyor.

HER ANKET BİR ÖNCEKİNDEN İYİ GELİYOR

Hem başta milletvekilleri olmak üzere Adalet Bakanlığı’na binlerce başvuru var. Onay alan herkesle görüşüyor. Bir yandan da sürekli hem okuyor, çalışıyor, hazırlanıyor. Yani yüksek bir motivasyonla dışarıda kendisine sahip çıkan milyonlara hizmet edeceği günlere hazırlanıyor. dün üçüncü kez kendisini ziyaret ettim. önümüzdeki süreci konuştuk. Geçtiğimiz hafta partimizin kongresini yaptık, kurultayını yaptık. Kurultaydan hem güven tazeleyerek hem güçlenerek, birleşerek Cumhuriyet Halk Partisi bir bütün halinde çıktı. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi kendi yol yürüyüşünü sadece bir siyasi parti olarak gerçekleştirmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan sonraki yol yürüyüşü adım adım bir iktidar yürüyüşü. Bunun için toplumun tüm kesimlerini kapsayacak. Hem siyasi partilerle bu yolu birlikte yürüyecek, hem toplum siyasi parti üyesi olmayan ancak toplumun çok farklı kesimlerinden insanları kucaklayarak yol yürüyecek. İktidarı devralmaya gidiyoruz. İşte anketler var. Her anket bir öncekinden iyi geliyor.

Diplomayı iptal ettiler. İftarda öğrendik bunu. Ben şehit ve gazi aileleriyle Ankara’da iftardaydım. Ekrem Başkan bir ev iftarındaydı. Gözü dönmüş bunların dedik yani. Ben hatta şöyle dedim. Bu normal değil. Yani yarın öğleni bekleyemiyorlar. Gözü dönmüş bunların. Bir şey olacak yani. Zaten tedirgin yattık. Sabah 6’da uyandık. 7’yi dediğim gibi 10 geçe toplandık. Dedim ki arkadaşlar ben İstanbul’a gidiyorum ama partiyi de savunmak lazım. Çünkü biz o hafta başına bunu ilk kez açıklıyorum. Yani şöyle açıklıyorum. Birçok duyum alırsınız hele gazeteciler sizler çok daha iyi. Bize gelen bilgi şuydu: CHP’ye kayyum, İBB’ye kayyum, İstanbul Barosu’na kayyum. Bu hafta üçüne kayyum atacaklar. Yani İstanbul Büyükşehir’i alacaklar. Buna direnecek yapı olan CHP’yi çökertecekler. Bunu savunacak olan avukatların da barosuna kayyum atacaklar bu hafta. Zaten böyle bir tedirginlikle başladık. Dedim ki arkadaşlar genel sekreterimiz Selin Hanım vardı. Güçlü bir ekip yapın. Burada yatın dedim. Yani bunu daha önce bu netlikle hiç konuşmadık. Dedim ki burada yatın. Özgür Karabat 7 gün burada yattı. Gökhan Zeybek 7 gün burada yattı. Veli Ağababa 7 gün burada yattı. Ulaş Karasu 7 gün burada yattı. Ankara İl Başkanlığından, Gençlik Kollarımızdan 150 genç burada yattı kayyıma karşı. Çünkü atarlar. Biz bu binayı o kayyıma teslim edersek Türkiye demokrasini teslim ederiz. Çünkü bu bina öyle herhangi bir bina değil. Hani hep diyoruz ya avukat bürosunda oturup iki kişinin dilekçeyle yazdığı bir binadan bahsetmiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk kongremiz Sivas Kongresi’dir diyor. Sivas Kongresi’nde kurulmuş bir partiden Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden bahsediyoruz.

CUNTA DEMEM ÇOK DOĞRUYDU

Bu millet seçme hakkına el uzatanın elini kırıyor. 15 Temmuz’da da bunu gördük. 12 Eylül’de de dediğini seçmeyerek Kenan Evren’i evet cumhurbaşkanı kaldı o sandıktan çıkarak ama aslında dediğini seçmeyip demokrasiyi seçerek Kenan Evren’i tasfiye etti. Yoksa onun dedikleri olsa Kenan Evren defalarca kalırdı bilmem ne. Net bir durumda. Ben o gün şunu gördüm. İstanbullular, İstanbullular ilk önce Beylikdüzü’nden seçmişler, başarılı görmüş, CHP aday göstermiş Büyükşehir’e. 2019’da kıyasıya bir yarışla, kolay bir yarış değildi. Yarışın bir tarafında başbakan var. Yani bir ülkenin en güçlü figürü kimdir siyasette? Hele hele cumhurbaşkanı tarafsızsa başbakan. Başbakan Binali Yıldırım. Başbakanlık bitmiş, kendisi olmuş Meclis Başkanı. Ekrem İmamoğlu ilçe belediye başkanı. Düşünün, bir ilçe belediye başkanıyla ülkenin son başbakanı yarışıyor. Başbakanı cumhurbaşkanı destekliyor. Bütün bakanlar destekliyor. Ekrem İmamoğlu 20 küsur bin farkla sonra işte itirazlar falan 13.600 farkla seçimi kazanıyor. Dönüyorlar diyorlar ki: “13 bin farkla İstanbul’u vermeyiz.” Gidiyorlar mazbatayı iptal ediyorlar. 40 gün sonra seçim yapılıyor. Ne yapıyor millet? 13.000 fark oluyor 806.000 fark. Yani diyorlar ki: “Olmaz kardeşim. Darbe yapamazsın. Benim seçtiğim yönetecek.” O kişi bu sefer 1 milyonla seçiliyor. Bu sefer seçiminden 10 ay sonra, 5 yıl yönetmiş, 300 tane müfettiş İBB’den çıkmamış, bir kusur bulamamış. “Ben buldum.” diyorsun, alıyorsun, görevden alıyorsun ve yerine kayyum atamaya çalışıyorsun. Bu darbe. İstanbullu şöyle düşünür: Ben seçtim, mazbatasını iptal etti. Bir daha seçtim, kayyum atamaya çalışıyor. “Seçtiğine sahip çıkar.” dedim.

CUNTA NEDİR?

Asker ya da sivil seçilmişlerin yerine zorla geçmeye, yönetimi devralmaya çalışan kişilere denir. Ben defalarca söyledim, bir daha söyleyeyim. Sayın Erdoğan son girdiği genel seçimde seçilerek cumhurbaşkanı unvanını almıştır. Ben de kendisine defalarca Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı… Bayramda aradınız. Sayın Erdoğan, bayramda aradım. Burada ağırladınız. Partisine gittim, burada ağırladım. Hatta hatta… Kanun şudur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir binaya gelirse o binada olduğu sürece göndere cumhurbaşkanlığı forsu olan bayrak çekilir. Ben o bayrağı da çektim geldiğinde. Cumhuriyet Halk Partisi binasına o bayrağı da çektim. Seçilmiş cumhurbaşkanı. Ben ona seçenlerin iradesinden dolayı, onu seçen 25 milyon 26 milyon kişiye saygımdan dolayı “Sayın Cumhurbaşkanı” dedim, kapıda karşıladım, kapıda uğurladım.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.