Safra kesesi hastalıkları, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de en sık görülen sindirim sistemi problemleri arasında yer alıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Özdenkaya, safra kesesi taşlarının çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini ancak semptomatik hale gelen hastalarda cerrahi tedavinin kalıcı çözüm sunduğunu söyledi.
SİNSİ İLERLEYEN BİR HASTALIK
Yemek sonrası karın ağrısı, mide şişkinliği veya sırta vuran rahatsızlık hissinin basit bir hazımsızlık olarak düşünülmemesi gerektiğini belirten Doç. Özdenkaya, bu belirtilerin altında safra kesesi taşlarının yatabileceğini ifade etti. Safra kesesi hastalıklarının sinsi ilerleyen ancak erken teşhisle kolayca tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğunu vurguladı.
“SESSİZ TAŞ” HASTALARI CERRAHİ GEREKTİRMEYEBİLİR
Doç. Özdenkaya, safra kesesi taşlarının toplumda oldukça yaygın görüldüğünü belirterek, çoğu hastanın yıllarca bu taşlara sahip olduğunu bilmeden yaşamını sürdürebildiğini söyledi. “Biz bu grubu ‘sessiz taş’ hastaları olarak tanımlarız. Bu kişilerde genellikle cerrahiye gerek olmaz. Ancak ağrı, bulantı ve hazımsızlık gibi şikayetleri olan semptomatik hastalarda tedavi laparoskopik yani kapalı ameliyatla yapılır” dedi.
KAPALI AMELİYAT YÖNTEMİ GÜVENLİ VE ETKİLİ
Kapalı yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatlarının hem güvenli hem de etkili olduğunu vurgulayan Doç. Özdenkaya, ameliyat sonrası hastaların kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebildiğini belirtti. “Türkiye’de cerrahlarımız bu konuda oldukça tecrübeli. Hastanemiz özelinde ayda yaklaşık 100’e yakın safra kesesi ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Komplikasyon oranı ise yüzde 1’in altındadır” diye konuştu.
SAFRA TAŞLARI CİDDİ KOMPLİKASYONLARA YOL AÇABİLİR
Safra taşlarının bazı durumlarda safra kanalına düşerek pankreas iltihabına veya sarılığa neden olabileceğini hatırlatan Doç. Özdenkaya, bu durumlarda endoskopik yöntemle, yani ERCP işlemiyle taşların temizlenmesi gerektiğini söyledi. Ancak standart tedavi yönteminin safra kesesinin laparoskopik olarak çıkarılması olduğunu vurguladı.
Kaynak: İHA