SON GELİŞMELER
Bize Ulaşın

Sıfır Atık Hareketi COP31’e taşınıyor

Haber görseli

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) başkanlık ve ev sahipliği yapacak olan Türkiye, Sıfır Atık Hareketi’ni küresel iklim diplomasisinin ana eksenlerinden biri haline getirmek için hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi, Sıfır Atık Hareketi’nin kurucusu ve Sıfır Atık Vakfı Onursal Başkanı Emine Erdoğan’ın öncülüğünde şekillenen bu vizyon, COP31 süreciyle uluslararası alanda daha güçlü bir karşılık buluyor.

TÜRKİYE, COP31 İLE KÜRESEL İKLİM SAHNESİNDE 

Sıfır Atık Vakfı tarafından yapılan açıklamaya göre, COP31’e ev sahipliği yapacak Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca ev sahibi ülke olmanın ötesine geçerek, vizyon üreten ve çözüm önerileri geliştiren küresel bir aktör olmayı amaçlıyor. Türkiye’nin barış diplomasisinde sergilediği kapsayıcı ve güven inşa eden yaklaşımın, iklim diplomasisine de taşınması hedefleniyor.

BARIŞ DİPLOMASİSİNDEN İKLİM DİPLOMASİSİNE GEÇİŞ

Uluslararası krizlerde üstlendiği arabuluculuk rolüyle dikkat çeken Türkiye, COP31 süreciyle bu diplomatik birikimini iklim alanına aktarıyor. Türkiye, iklim krizinin yalnızca çevresel değil; ekonomik, sosyal ve insani boyutlarıyla ele alınması gerektiğini savunan bir yaklaşımı ön plana çıkarıyor. Bu kapsamda, gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanına erişimi, teknoloji transferi, uyum kapasitesinin güçlendirilmesi ve iklim adaleti konularının COP31 gündeminde öncelikli başlıklar arasında yer alması amaçlanıyor.

SIFIR ATIK HAREKETİ

Emine Erdoğan’ın liderliğinde küresel bir harekete dönüşen Sıfır Atık vizyonu, COP31 sürecinin temel yapı taşlarından biri olarak konumlanıyor. Kaynak verimliliği, döngüsel ekonomi, atıkların azaltılması ve sürdürülebilir üretim-tüketim modelleri üzerine kurulu bu yaklaşım, Türkiye’nin iklim politikalarındaki iddiasını güçlendiriyor.

COP31 İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR ETKİNLİK YOL HARİTASI

Sıfır Atık Vakfı, COP31 hazırlıkları kapsamında “Sürdürülebilir COP31 Çerçevesi”ni hayata geçiriyor. BM’nin sürdürülebilir etkinlik standartlarıyla uyumlu olarak hazırlanan bu çerçeve; sıfır atık yönetim protokolleri, karbon azaltım ve telafi stratejileri, sürdürülebilir lojistik ve ulaşım planlaması, çevresel performans kriterleri ile şeffaflık ve paydaş katılımı mekanizmalarını kapsıyor. Hedef, COP31’i sürdürülebilir mega etkinlikler için küresel ölçekte örnek bir model haline getirmek.

COP31’E ÖZEL “SIFIR ATIK UYGULAMA PLATFORMU”

Vakıf tarafından geliştirilen “Sıfır Atık Uygulama Platformu”, COP31 sürecinin en yenilikçi adımlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Platform, atık oluşumunun önlenmesi, geri kazanım oranlarının artırılması, gıda israfının azaltılması ve döngüsel malzeme kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla teknoloji tabanlı çözümler sunuyor. Akıllı atık izleme sistemleri, dijital atık yönetimi uygulamaları ve bireysel karbon ayak izi hesaplama modülleri bu kapsamda hayata geçiriliyor.

COP31 İÇİN TÜRKİYE GENELİNDE ÇOK PAYDAŞLI HAZIRLIK

Sıfır Atık Vakfı, COP31 hazırlıklarını yalnızca teknik altyapıyla sınırlı tutmayarak, Türkiye genelinde çok paydaşlı bir hazırlık ekosistemi oluşturuyor. Üniversiteler, yerel yönetimler, iş dünyası, gençler ve kadınların sürece dahil edilmesiyle; sürdürülebilir şehir uygulamaları, döngüsel ekonomi modelleri ve toplumsal farkındalık kampanyaları sürdürülüyor.

SIFIR ATIK HAREKETİ’NİN KÜRESEL SERÜVENİ

2017 yılında Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan Sıfır Atık Hareketi, 2022’de BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kararla küresel bir boyut kazandı. 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edilmesi ve Emine Erdoğan’ın BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmesi, bu vizyonun uluslararası alandaki etkisini pekiştirdi.

“SIFIR ATIK ARTIK KÜRESEL BİR ÇÖZÜM MODELİ”

Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş, Emine Erdoğan’ın uluslararası platformlarda dile getirdiği sıfır atık vizyonunun artık yalnızca bir çevre politikası değil, iklim değişikliğiyle mücadelede somut ve uygulanabilir bir küresel çözüm modeli olarak kabul gördüğünü vurguladı. Ağırbaş, COP31’in bu yaklaşımın dünya kamuoyuna güçlü biçimde aktarılması açısından tarihi bir fırsat sunduğunun altını çizdi.

Haber Merkezi

Küfür, hakaret ve spam yayınlanmaz.
Köşe Yazarlarımız